Mısır / Tora / Akrep CEZAEVİ RAPORU Kasım 2017

29,00 TL

Mısır / Tora / Akrep CEZAEVİ RAPORU Kasım 2017

Mısır, 1952 yılına kadar büyük oranda İngilizlerin etkisinde kalmış, 1952 yılında gerçekleşen “Hür Subaylar Darbesi” ile de askerî vesayetin ciddi biçimde hissedildiği bir sistemde asker kökenli kişiler tarafından yönetilmeye başlanmıştır. 1981’de yine bir asker olan Hüsnü Mübarek’in görevi devralması, halk ayaklanmalarıyla sonlanacak 30 yıllık baskıcı iktidarın başlangıcı olmuştur. Mısır’da ekonomik ve siyasal problemler, geçmişten bu yana halkın devlet yöneticilerine muhalefetinin yegâne gerekçeleri olmuştur (Esasında Ortadoğu ülkelerinin hemen tamamında bu böyledir.). 25 Ocak 2011 tarihinde Mısır’da başlayan protestolarda şu üç talebin öne çıktığı görülmüştür: aş, özgürlük, adalet. Ülke kaynaklarının adaletsiz bir şekilde dağıtılması iş elitleri ve halk arasındaki uçurumu derinleştirmiş, devletin ciddi yatırımlarda bulunmaması ve yolsuzlukların artması da ekonomik problemleri kronikleştirmiştir. Mübarek’in 30 yıl boyunca olağanüstü hal politikalarıyla muhalifleri baskı altında tutması ve sürekli insan hakkı ihlallerinde bulunması, 2011 devrim sürecini hazırlayan diğer unsurlar olmuştur. Protestoların bütün ülkeye yayılması üzerine, 11 Şubat 2011’de Mübarek’in istifasıyla Mısır’da daha önce yöneticilerin ancak vefat ettiklerinde iktidardan çekildikleri bir dönem sona ermiştir. Bundan sonra demokratik bir seçimle Muhammed Mursi’nin iş başına geldiği 30 Haziran 2012 tarihine kadar ülke Yüksek Askerî Konsey’in yönetiminde kalmıştır. Seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Mursi, çok ciddi bir ekonomik krizin yaşandığı, büyük bedeller ödeyen halkın beklentilerinin doruk noktasına ulaştığı ve en önemlisi de askerî vesayet rejiminin büyük ölçüde hissedildiği bir Mısır’la karşı karşıya kalmıştır. Ancak Mursi yönetimi henüz hükümetin birinci yılı sonunda, sorunların çözümü için yeterli süre geçmeden, Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından 3 Temmuz 2013’te darbeyle görevden alınmıştır. Darbeyi kabul etmeyen muhaliflerin protestoları, askerî rejimin kanlı ve hukuktan uzak uygulamalarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Gösterilerde binlerce kişi hayatını kaybederken, başta Mursi olmak üzere Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) üyesi binlerce kişi de gözaltına alınmıştır. Resmî rakamlara göre darbe sürecinde hayatını kaybedenlerin sayısı 3.000’in üzerindedir. 34.000’den fazla tutuklu, yeterli sağlık ve hijyen koşullarının sağlanmadığı hapishanelerde tutulmaktadır. Taciz ve tecavüz dâhil türlü işkenceye maruz kalan tutukluların serbest bırakılsalar bile hapishanede yaşananlarla ilgili şikâyette bulunmaları tehdit yoluyla engellenmektedir. Ancak her türlü tehdide rağmen şikâyette bulunanlar olmakla birlikte, bu davalardan hiçbir sonuç alınamamaktadır.

Kampanyalar

 Sahafiye Kitapları kategorisindeki ürünler Üyelerimize özel %10 indirimli.
Sahafiye Kitapları kategorisindeki ürünler Üyelerimize özel %10 indirimli.
Sahafdünyası Üyelerine Özel Sahafiye Kitaplarımızda %10 indirim
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.